Bakara Suresi'nin 61. Ayetinde mealen, "Hani siz, 'Ey Musa, biz (her zaman kudret helvası ve bıldırcın eti) yemeğini yemeye katlanamayız. Rabbine dua et de toprağın yetiştirdiği sebze, acur, sarımsak, soğan ve mercimek versin' demiştiniz."

Hadisi Şerif'te ise, "Sarımsak yiyip, onunla tedavi olunuz. Çünkü sarımsak yetmiş derde devadır."

Hem Kur'an-ı Kerim'de hem de hadislerde zikredilen sarımsak, soğanlı bir bitkidir. Soğan ve pırasa ile aynı familyadandır. Anavatanı Türkistan'dır.

Sarımsak %84,09 su, %13,38 organik madde, %1,53 inorganik madde içerir. 100 gram sarımsak içerisinde 13,4 mg fosfor, 38 mg kalsiyum, 1,4 mg demir, 0,2 mg B1 vitamini, 0,8 mg B2 vitamini, 9 mg C vitamini ve 0,6 mg niasin bulunur. Ayrıca, 40'tan fazla kükürt bileşiği, 17 çeşit aminoasit, germanyum, çinko, selenyum, A ve E vitaminleri içerir.

Sarımsağın etkin maddesi "Allin"dir. Allin alındıktan sonra enzimatik olaylar ile "Allicin" olarak vücut tarafından değiştirilir. Bu maddenin insan vücudu için oksitleyici etkisi vardır. Sarımsağa özel kokusunu ve lezzetini veren, taşıdığı bu kükürtlü olan uçucu yağdır (Allicin). Sarımsak veba, kolera gibi salgın hastalıklar için antiseptik olarak kullanılmıştır.

Sarımsak, doğal bir ilaçtır. Uzman ifadesiyle "Sarımsak, insan vücudundaki rahatsızlıklar için panzehirdir."

Eski tarihlerden beri bilinen ve kullanılan bir drog'dur. Orta çağda özellikle salgın hastalıklar (kolera, veba gibi) ile mücadelede kullanılmıştır. 1000 yılı aşkın bir süredir sarımsak adeta ilaç niyetine kullanılmaktadır. Milattan 1500 yıl kadar önce, Mısırlı bir doktorun, 22 adet sarımsak reçetesi vardı. Boğaz ağrıları, baş ağrıları ve halsizlik gibi rahatsızlıkların tedavisi için sarımsak önerisi veriliyordu. Herodot'a göre Mısırlılar piramitlerin yapımı için çalıştırdıkları işçilere güç vermesi amacıyla her öğünde sarımsak, turp ve soğan yediriyorlardı. II. Dünya Savaşı esnasında, Rus askerlerine yaralandıkları zaman yaralarının mikrop kapmasını engellemek için, ezerek yaranın üzerine konulmak üzere sarımsak verilmiştir.

Sarımsak antibiyotiktir. Bunu çok fazla yemek gerekir. Yarım litre kaynamış ve soğumuş suya, bir baş sarımsak ile yarım limon kabuğu dilim şeklinde doğranarak bir kabın içine atılır. Kapağı kapatılarak (alüminyum folyoyla sarıp ışık alması önlenir) karanlık bir ortamda 4 gün boyunca bekletilir. Sonra açılarak içinden posası alınır. Kışa girerken veya kış aylarında bu doğal sarımsak antibiyotiğinden yemekten önce bir yemek kaşığı yenilmesi önerilir. Mikrop ve virüslere etkilidir. Yan etkisi yoktur.

Not: Daha fazla su ve ölçüyle yapılabilir. Bu tarif bir kişiliktir.